İltihaplı bir diş çekilirse ne olur sorusu, diş enfeksiyonu yaşayan birçok kişinin merak ettiği bir konudur. İltihap, vücudun enfeksiyonlara karşı verdiği doğal bir tepkidir ve genellikle diş köklerinde ya da diş etlerinde bakteriyel enfeksiyonlar sonucu oluşur.
Bu tür durumlarda, diş çekimi yapılabilir mi? Çekilirse nelere dikkat edilmelidir? Gelin, detaylı şekilde inceleyelim.

Toplumda yaygın bir inanış, iltihaplı dişlerin kesinlikle çekilmemesi gerektiği yönündedir. Ancak bu doğru değildir. Diş çekimi yapılabilmesi, enfeksiyonun türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır.
Diş iltihabının akut (hızlı ilerleyen) ya da kronik (uzun süreli) olup olmadığı, çekim kararında önemli bir etkendir.
Akut İltihap: Hızla yayılan ve ciddi ağrılara neden olan enfeksiyonlardır. Bu tür durumlarda genellikle önce antibiyotik tedavisi önerilir.
Kronik İltihap: Daha yavaş ilerler ve diş çekimi, çoğunlukla sorunsuz şekilde gerçekleştirilebilir.
Diş hekimi, enfeksiyonun şiddetine ve yayılımına göre bir tedavi planı oluşturacaktır. Her iltihaplı diş, farklı bir değerlendirme gerektirir.

Diş iltihapları, diş köklerinde ya da diş etlerinde meydana gelen enfeksiyonlardır. Bu durumun belirtileri, enfeksiyonun yayılımına ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir.
Bu belirtilerden biri ya da birkaçı görülüyorsa, mutlaka bir diş hekimine başvurulmalıdır. Özellikle 20’lik dişlerdeki iltihaplanma, diğer dişlere göre daha şiddetli belirtilere neden olabilir.

Faktör |
Akut Enfeksiyon |
Kronik Enfeksiyon |
|
Başlangıç |
Ani ve hızlı başlar. |
Yavaş ve uzun sürede gelişir. |
|
Belirtiler |
Şiddetli ağrı, şişlik, hassasiyet. |
Daha hafif ağrı, uzun süreli rahatsızlık. |
|
Tedavi Aciliyeti |
Acil tedavi gerektirir. |
Tedaviye daha uzun süre uyum gösterir. |
|
Tedavi |
Genelde antibiyotik + müdahale gerektirir. |
Kanal tedavisi veya dolgu gibi yöntemlerle çözülür. |
İltihaplı diş çekimi genellikle mümkündür, ancak bazı durumlarda diş çekiminden önce iltihabın kontrol altına alınması gerekir. Akut iltihap durumlarında enfeksiyonun kan dolaşımına karışma riski olduğundan, genellikle şu süreçler izlenir:
Antibiyotik Tedavisi: Enfeksiyonu kontrol altına almak için kullanılır. Özellikle apseli dişlerde bu tedavi sıklıkla uygulanır.
Enfeksiyonun Azaltılması: Antibiyotik ile bölgedeki iltihap baskılanır.
Diş Çekimi: Enfeksiyon kontrol altına alındıktan sonra, diş hekimi dişi çeker. Diş gömülü ise cerrahi müdahale gerekebilir.
20 yaş dişleri, iltihaplanma riskinin en yüksek olduğu dişlerdir. Çoğu durumda, bu dişler gömülü kaldığı ya da çevresindeki dişlere baskı yaptığı için enfeksiyona neden olabilir.
20’lik diş iltihabı belirtileri şunlardır:
Bu durumlarda, iltihaplı 20’lik dişlerin çekilmesi genellikle kaçınılmazdır. Ancak çekim öncesinde, yukarıda bahsedildiği gibi antibiyotik tedavisiyle enfeksiyon kontrol altına alınır.

İltihaplı diş çekiminden sonra enfeksiyonun tekrar etmemesi ve iyileşme sürecinin hızlanması için bazı önlemler alınmalıdır:
Antibiyotik tedavisi sonrası iltihap azalmadıysa, kanal tedavisi en yaygın çözümdür. Kanal tedavisinde enfekte olmuş diş kökü temizlenir ve dolgu yapılır. Eğer bu yöntemle başarı sağlanamıyorsa, diş çekimi son çare olarak değerlendirilir.
Evet, özellikle akut iltihap durumlarında bu risk vardır. Bu nedenle, çekimden önce antibiyotik tedavisi uygulanır.
Evet, enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak halsizlik gibi sistemik belirtiler görülebilir.
Eğer iltihap hafifse ve kronik bir enfeksiyon söz konusuysa, antibiyotik kullanmadan diş çekimi yapılabilir. Ancak akut enfeksiyon durumunda antibiyotik tedavisi önerilir.
İltihaplı diş çekimi, enfeksiyonun türüne ve hastanın durumuna göre planlanmalıdır. Çekim sırasında ya da sonrasında komplikasyon oluşmaması için mutlaka bir diş hekimine danışılmalı ve verilen tedavi sürecine uyulmalıdır.
Diş sağlığı, genel sağlık üzerinde önemli bir etkiye sahiptir; bu nedenle, diş enfeksiyonlarını hafife almamak gerekir.
İlginizi Çekebilecek Diğer Blog Yazılarımız
